6 Astım

Astım, hava yollarının iltihaplanması ve daralması sonucu ortaya çıkan, genellikle tekrarlayan dispne (nefes darlığı), wheezing (hırıltılı nefes), öksürük ve balgam ile karakterize bir hastalıktır. Astım, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu gelişen, kronik ama kontrol edilebilir bir hastalıktır. Genellikle çocukluk döneminde başlamakla birlikte, her yaşta gelişebilir.

 

1. Astım Nedir?

 

Astım, hava yollarının (bronşlar) kronik inflamasyonu ve daralması sonucu ortaya çıkan, genellikle reversibl (geri dönüşümlü) solunum yolu obstrüksiyonu ile karakterize edilen bir hastalıktır. Astım hastalarında hava yolları, bazı dış uyaranlarla (allerjenler, egzoz gazları, soğuk hava, egzersiz vb.) aşırı duyarlı hale gelir, bu da bronşiyal kasların kasılmasına, mukus üretiminin artmasına ve hava yolunun daralmasına yol açar.

Astım, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle gelişir. Genetik yatkınlık, bireyin astıma yatkın olmasını sağlarken, çevresel faktörler (allerjenler, hava kirliliği, enfeksiyonlar vb.) hastalığın tetikleyicisi olabilir. Astım genellikle ataklar şeklinde seyreder, yani hastalar belirli bir süre boyunca semptomsuzken, zaman zaman şiddetli nefes darlığı, öksürük ve hırıltı ile başvururlar.

 

---

 

2. Astımın Patofizyolojisi (Hastalık Mekanizması)

 

Astımın temel patofizyolojisi, bronşiyal inflamasyon, bronşiyal hiperreaktivite ve reversibl hava yolu obstrüksiyonu ile ilişkilidir. Astımda, hava yollarında hem inflamasyon hem de structural remodeling (yapısal değişiklikler) meydana gelir.

 

a) Hava Yollarındaki İltihaplanma

Astımda, hava yollarındaki endotel (iç yüzey) aşırı duyarlı hale gelir. Bu duyarlılık, bağışıklık sistemi hücrelerinin (özellikle T hücreleri, eozinofiller, mast hücreleri) aşırı derecede aktive olmasına yol açar. Bu hücreler, inflamatuar mediatörler (histamin, prostaglandinler, interlökinler vb.) salgılar. Bu mediatörler şunlara neden olur:

- Bronkospazm: Hava yolu kaslarının kasılması.

- Mukus üretiminin artması: Hava yolunda balgam birikmesi.

- Alerjik inflamasyon: Hava yolunda şişlik ve ödem oluşumu.

b) Bronşiyal Hiperreaktivite

Astım hastalarında, hava yolları normalde zararsız olan çevresel faktörlere (allerjenler, egzoz dumanı, soğuk hava, egzersiz vb.) aşırı tepki verir. Bu duruma bronşiyal hiperreaktivite denir. Hiperreaktivite, hava yollarının daralmasına ve semptomların ortaya çıkmasına yol açar.

 

c) Alerjik Reaksiyonlar

Astımda alerjik reaksiyonlar önemli bir rol oynar. IgE (immunoglobulin E) antikorları, alerjenlerle karşılaştığında mast hücrelerinden histamin ve diğer inflamatuar mediatörlerin salınımını başlatır. Bu reaksiyon, anaphylaxis gibi ciddi reaksiyonlara yol açabilir. Özellikle atopik astımda, alerjenlere karşı aşırı duyarlılık söz konusudur.

 

d) Hava Yolu Remodelingi

Uzun süreli astımda, hava yolundaki yapısal değişiklikler (remodeling) meydana gelir. Bu değişiklikler, hava yollarının kalıcı olarak daralmasına, mukus üretiminin artmasına ve hava yolu kaslarının kalınlaşmasına yol açabilir. Hava yolu remodeling, astımın ilerlemesine ve tedaviye yanıtın azalmasına neden olabilir.

 

---

 

3. Astımın Anatomisi ve Fizyolojisi

Astım, esas olarak bronşiyal ağaç ve alveoller üzerinde etkili olur. Astımda, özellikle bronşiyal mukozada inflamasyon ve bronşiyal hiperreaktivite söz konusudur. Bu durum, hava yollarının daralmasına, mukus üretiminin artmasına ve hava yolunun tıkanmasına yol açar.

 

a) Hava Yollarındaki Değişiklikler

Astımda hava yolları genellikle daralır, bu da hava akışını zorlaştırır. Bu daralma şu şekilde gerçekleşir:

- Bronkospazm: Hava yolu kaslarının aşırı kasılması.

- Mukus birikimi: Hava yolunda aşırı mukus üretimi.

- Endotel ödemi: Hava yolundaki hücreler arasındaki sıvı birikimi.

 

b) Alveolar Değişiklikler

Astımda, alveoller genellikle etkilenmez. Ancak, hava yolu daralması nedeniyle akciğerlerde oksijen alışverişi zorlaşabilir. Bu da hipoksi (oksijen yetersizliği) ve hiperkapni (karbondioksit birikimi) ile sonuçlanabilir.

 

c) Solunum Fonksiyonları

Astımda, FEV1 (zorlu ekspiratuar hacim) testi genellikle düşer. Bu, hava yolu daralmasının bir göstergesidir. FEV1/FVC oranı %75’in altına düşebilir.

 

---

 

4. Astımın Klinik Belirtileri

Astımın en yaygın belirtileri dispne (nefes darlığı), wheezing (hırıltılı nefes), öksürük ve balgam üretimidir. Ancak, astım genellikle ataklar şeklinde seyreder ve hastalar aralıklı olarak semptomsuz dönemler geçirebilir.

 

a) Nefes Darlığı (Dispne)

Astımda, özellikle gece ve sabaha karşı nefes darlığı artabilir. Akut ataklarda nefes alıp vermek zorlaşır.

 

b) Hırıltılı Nefes (Wheezing)

Astım hastalarında, hava yollarındaki daralma sonucu hırıltılı nefes duyulabilir. Bu ses, hava yollarının daralması ve mukus birikimi nedeniyle ortaya çıkar.

 

c) Öksürük

Astımda, özellikle geceleyin artan kuru öksürük sık görülen bir belirtidir. Öksürük genellikle balgamlı olup, hastanın bronşiyal inflamasyonu ve mukus üretimini gösterir.

 

d) Balgam Üretimi

Astımda, genellikle şeffaf ve beyaz renkte mukus üretimi artar. Balgam, hava yollarındaki inflamasyonu ve mukus birikimini gösterir.

 

e) Egzersizle Artan Semptomlar

Astım hastalarında, egzersiz yapmak semptomları tetikleyebilir. Egzersizle birlikte, nefes darlığı, öksürük ve hırıltı artabilir.

 

---

 

5. Astımın Tanısı

 

Astım tanısı, klinik bulgular, hasta öyküsü ve bazı solunum fonksiyon testleri ile konur.

 

a) Spirometri (Solunum Fonksiyon Testleri)

Spirometri, astımın tanısında kullanılan en önemli testtir. Bu test, hastanın FEV1 (zorlu ekspiratuar hacim) ve FVC (zorlu vital kapasite) değerlerini ölçer. Astımda, FEV1/FVC oranı %75’in altına düşer. Bronkodilatör testi ile reversibilite (geri dönüşüm) test edilebilir. Astımda bronkodilatör uygulandıktan sonra FEV1’in %12 veya daha fazla artması, astımın bir göstergesidir.

 

b) Pik Akış Ölçümü

Pik akış ölçümü (PEF - Peak Expiratory Flow), astım hastalarında hava yolu daralmasını izlemek için kullanılır. Bu test, evde hastalar tarafından da yapılabilir.

 

c) Alerji Testleri (Prick Test, RAST Testi)

Alerjenlere karşı duyarlılığı belirlemek için deri testleri veya RAST testi (Radioallergosorbent Testi) yapılabilir. Bu test, astımın atopik (alerjik) olup olmadığını gösterir.

 

d) Arteriyel Kan Gazı (ABG)

Ciddi astım ataklarında, hipoksemi (düşük oksijen) ve hiperkapni (yüksek karbondioksit) görülebilir. ABG testi, solunum yetmezliğini değerlendirmek için kullanılır.

 

---

 

6. Astımın Tedavisi

 

Astım tedavisi, genellikle ilaca dayalı bir yaklaşımdır, ancak yaşam tarzı değişiklikleri ve tetikleyicilerden kaçınma da önemlidir.

 

a) Yaşam Tarzı Değişiklikleri

- Alerjenlerden kaçınma: Toz akarları, polen, hayvan tüyleri, küf gibi alerjenlerden kaçınmak önemlidir.

- Sigara içmeme: Sigara içmek, astım semptomlarını tetikleyebilir ve hastalığı hızla kötüleştirebilir.

- Hava kirliliğinden kaçınma: Egzoz gazları, kimyasal maddeler gibi hava kirliliği tetikleyici olabilir.

- Düzenli egzersiz: Kontrollü egzersiz, solunum kaslarını güçlendirir ve semptomları iyileştirebilir.

 

b) İlaç Tedavisi

 

- Bronkodilatörler: Hava yollarını açarak nefes almayı kolaylaştırır. İki ana türü vardır:

  - Beta-2 Agonistleri (Kısa etkili: Salbutamol, Uzun etkili: Salmeterol)

  - Antikolinerjikler (Örneğin, Ipratropium bromür)

 

- İnhaler Kortikosteroidler: Hava yollarındaki inflamasyonu azaltır (Örneğin, Flutikazon, Budesonid).

 

- Leukotrien Modifikatörleri: İnflamasyonu ve bronkospazmı azaltır (Örneğin, Montelukast).

 

- Anti-IgE Tedavisi: Alerjik astımda, omalizumab gibi anti-IgE monoklonal antikorları kullanılabilir.

 

- İnhaler Kombinasyonlar: Beta-2 agonisti ve kortikosteroid içeren kombinasyon inhalerler (Örneğin, Seretide, Symbicort) astım tedavisinde yaygın olarak kullanılır.

 

c) Ağızdan Kortikosteroidler

Ağır astım ataklarında, prednizon gibi ağızdan kortikosteroidler kullanılır. Bu ilaçlar, inflamasyonu hızla azaltarak semptomları kontrol altına alır. Ancak, uzun süreli kullanımı, yan etkiler (örneğin, osteoporoz, hipertansiyon, diyabet gibi) oluşturabileceği için genellikle kısa süreli kullanımla sınırlıdır.

 

d) Bronşiyal Düz Kası Gevşetici İlaçlar (Antikolinerjikler)

- İpratropium bromür ve diğer antikolinerjik ilaçlar, hava yollarındaki düz kasları gevşetir ve bronşiyal daralmayı engeller. Bu ilaçlar özellikle akut astım ataklarında kullanılır.

 

e) Biolojik Tedaviler (Monoklonal Antikorlar)

Astımın tedavisinde biyolojik tedaviler, özellikle şiddetli ve kontrolsüz astım vakalarında önemli bir yere sahiptir:

- Omalizumab: IgE (immunoglobulin E) antikorunu hedef alarak alerjik astımda inflamasyonu azaltır.

- Mepolizumab, Reslizumab, Benralizumab: Eozinofilik astımda kullanılan, interlökin-5 (IL-5) inhibitörleri olan monoklonal antikorlardır. Bu ilaçlar, eozinofillerin (bağışıklık hücreleri) sayısını azaltarak inflamasyonu kontrol altına alır.

 

f) Astım Ataklarının Yönetimi

Astım hastalarında, akut astım ataklarının yönetimi için çeşitli ilaçlar ve tedavi stratejileri bulunmaktadır:

- İnhaler beta-2 agonistleri (kısa etkili), genellikle atakların tedavisinde ilk seçenek olarak kullanılır (örneğin, Salbutamol).

- Sistemik kortikosteroidler (örneğin, Prednizon) ağır ataklarda, inflamasyonu hızla kontrol altına almak için kullanılır.

- Oksijen tedavisi, özellikle hipoksemisi (düşük oksijen seviyesi) olan hastalarda uygulanır.

 

---

 

7. Astımın Komplikasyonları

 

Tedavi edilmediğinde veya kötü yönetildiğinde astım, çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar şunları içerebilir:

 

a) Astım Atakları ve Solunum Yetersizliği

Astım hastalarının zaman zaman ciddi astım atakları geçirmesi mümkündür. Bu ataklar, hava yollarının ciddi şekilde daralmasına, solunum zorluğuna ve oksijen eksikliğine yol açar. Şiddetli astım atakları, solunum yetmezliği ve hatta ölüm riski taşır.

 

b) Akut Solunum Yolu Enfeksiyonları

Astım hastaları, soğuk algınlığı, grip ve pneumoni (zatürre) gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha duyarlıdır. Bu enfeksiyonlar astımı kötüleştirebilir.

 

c) Hava Yolu Remodelling

Uzun süreli astımda, hava yollarında yapısal değişiklikler (remodelling) meydana gelebilir. Bu, hava yollarının kalıcı olarak daralmasına ve astımın daha zor tedavi edilir hale gelmesine yol açar. Remodelling, hava yolu kaslarının kalınlaşması, mukus bezlerinin büyümesi ve epitel hücrelerinin değişimi ile karakterizedir.

 

d) Kısıtlı Aktivite ve Yaşam Kalitesi

Astım, özellikle şiddetli vakalarda, hastaların günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayabilir. Nefes darlığı, egzersizle artan semptomlar, gece uyanmaları ve sürekli ilaç kullanımı hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

 

---

 

8. Astımın Önlenmesi ve Kontrolü

 

Astım tedavisinin temel amacı, hastalığı kontrol altına almak, atakları önlemek ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirmektir. Astımın yönetimi, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisinin yanı sıra, hastanın eğitimini de içerir.

 

a) Tetikleyicilerden Kaçınma

Astım semptomlarını tetikleyen faktörlerden kaçınmak çok önemlidir. Bunlar arasında:

- Alerjenler (toz akarları, polen, hayvan tüyleri)

- Sigara dumanı

- Hava kirliliği

- Soğuk hava

- Fiziksel egzersiz (egzersiz astımı olan hastalar için tedavi edilebilir)

- Kimyasal maddeler (temizlik ürünleri, parfümler)

 

b) Alerji Tedavisi

Atopik (alerjik) astımda, alerjenlerden kaçınma ve alerji tedavisi önemli bir yer tutar. Alerji aşıları (immunoterapi), alerjik astımda semptomları kontrol etmek için kullanılabilir.

 

c) Astım Eğitim Programları

Astım hastalarının, hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmaları, semptomlarını izlemeleri ve tedaviye uyum göstermeleri önemlidir. Astım eğitim programları, hastaların inhaler kullanımı, ilaç tedavisi ve kriz durumunda ne yapmaları gerektiği konusunda bilgi sağlar.

 

d) Düzenli Takip ve İzleme

Astımın düzenli olarak izlenmesi, tedaviye uyumun sağlanması ve hastalığın seyrinin değerlendirilmesi gereklidir. Pik akış ölçümü (PEF) gibi basit testler, hastaların evde solunum fonksiyonlarını izlemelerine yardımcı olabilir.

 

---

 

Sonuç

 

Astım, her yaşta görülebilen, kronik ancak kontrol edilebilir bir hastalıktır. Astım tedavisi, ilaca dayalı yaklaşımlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve tetikleyicilerden kaçınmayı içerir. Erken tanı ve uygun tedavi ile astım hastaları, semptomlarını kontrol altında tutabilir ve yaşam kalitelerini artırabilirler. Astım tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım ve hasta eğitimi büyük önem taşır.

Astımın yönetimi, hastalığın şiddetine göre kişiselleştirilmiş tedavi planları gerektirir ve tedavi sürecinde hasta ve doktor arasındaki işbirliği çok önemlidir.


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol